Elmasın en güzel hali olan pırlanta taç, kemer ve külah olmak üzere üç bölümden oluşur.. Her bölümde ışığı yansıtan açılı yüzeyler – fasetler – bulunur. Pırlantada toplam 57 adet faset bulunur. Bazı durumlarda külah ucuna da faset atılır ve bu sayı 58’e ulaşır.
Taç Bölümü: Pırlantanın süsü, en çok fasetli parlak bölümüdür. Toplam 33 faset bulunur. Külah Bölümü: Işığı yansıtan bölümdür. Eski tip elmas kesimlerde bulunmaz. Toplam 24 faset bulunur. Külah ucuna fazladan faset atıldığı takdirde faset sayısı 25 olur. Kemer Bölümü: Pırlantanın dayanıklı olmasını sağlayan bölümüdür. Fasetli, cilalı ya da doğal olabilir. Kalın ya da ince olması parıltıyı etkiler. Kemerin tüm ayrıntıları uluslararası laboratuvar sertifikalarında belirtilir.
Elmas parlaktır. Dünyanın en ışıltılı taşlarından biri olan elmas, içine giren ışığı yavaşlatarak üzerinde birçok ışık oyunu görmemizi sağlar.
Hem yüzeyindeki yansımalar ( lostra ), hem içine giren ışığı yavaşlatarak kırması ( refraksiyon ), hem de içine giren ışığı dışarı yansıtırken renk tayfına bölmesi ( dispersiyon ) özellikleri ile elmas, tam anlamıyla bir ışık şöleni yaratır. Bundan dolayı en kuvvetsiz ışık kaynaklarında bile yüksek derecede parıldar. Mum ışığında ya da loş ışıkta pırlantanızı yavaşça hareket ettirin. Üzerindeki ışık oyunlarına tanık olacaksınız.
Önemli Not: Elmasın refraktif indisi 2,42’dir. Diğer minerallere göre gayet yüksek olan bu oran elmasın parlaklığının asıl sebebidir. Yakut: 1.77, Safir 1.77, Zümrüt 1.56’ dır.
Elmas dayanıklıdır. Mohs ölçeğine göre sertliği 10 olan elmas, en sert mineraldir. Elması hiçbir aletle ya da taşla çizemezsiniz. Ne camla, ne bıçakla, ne de dişinizle. Bilakis elmas yakutu, camı ve safiri rahatlıkla çizer. Elması ancak başka bir elmas çizebilir. Yakut: 9, Safir:9, Zümrüt: 7,5.
Elmas saftır. Doğanın parmak izleri diye nitelendirilen kapanımları ( inklüzyon ) içinde en az barındıran minerallerden biri elmastır. Zümrüt, safir veya yakut gibi taşlarda bu kapanımlar çoklukla gözlemlenir. Ancak elmas bunları daha az barındırarak diğer taşlara göre en şeffaf taş olur. Şeffaflık ve safiyetin sembolü olan elmas kendin gibi olmanın, sırsız, açık olmanın da sembolü olarak güven, kalite gibi değerlerle ilişkilendirilmiştir. Pırlanta gibi insan dediğimizde, aslında o kişinin şeffaflığına, göründüğü gibi olmasına atıfta bulunuyoruz.
Elmas nadirdir. Bir karat ağırlığındaki bir elmas için ortalama 250 ton toprağın elenmesi gerekir. Madenciliği ciddi sabır gerektiren bu değerli taşın çıkarılması hem finansal güç, hem de teknolojik birikim gerektirir. Ayrıca iyi kesilmiş elması – pırlantayı – bulmak da oldukça güçtür.
Öncelikle ikisinin de aynı şey olduğunu söyleyerek, neden böyle bir ayrım olduğundan bahsetmek gerekiyor. Elmas, yerin altında yüksek ısı ve basınçla oluşan madenin ismidir. Pırlanta ise elmasın özel kesilmiş haline verilen isimdir. Kesim önce Venedik’te geliştirilip sonra Lizbon, Antwerp, Amsterdam gibi liman kentlerinde şu andaki haline ulaştı.
Önemli Not: Pırlanta tarzında kesilmeyen eski tip elmas kesimler vardır ki bunlara da Türkçede elmas deniyor. Esasında bunlara gül kesimi elmas demek daha doğrudur. Bu tip elmaslar külah bölümleri olmadığı için ışığı daha az yansıtır. Işığı daha çok yansıtmaları için altlarına foya denilen ham maddesi kurşun olan özel bir madde yerleştirilir.